Atatürk Oratoryosu

Atatürk Oratoryosu

Atatürk Oratoryosu


Atatürk Oratoryosu‘ nu 1950-51 yılları arasında Paris’te yazıldı. Metnin şiirlerini ünlü şair Cahit Külebi, Oratoryo için özel olarak 1950’de yarattı. Külebi’nin bu eseri, o zamana kadar yazılmışlardan farklı bir özellik taşır ve hümanist üslubuyla türünün ilki sayılır. Külebi bu esere Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda adını vermişti. Fakat ad olarak uzun gelen bu tanımlama, formu gereği Atatürk Oratoryosu olarak saptanmıştır. Bu bir destan oratoryosu (oratorio pico)dur ve şairle kompozitör tarafından ?Atatürk’e, birlikte savaşanlara ve çocuklarına? ithaf edilmiştir. Eser soprano, mezzosoprano,tenor ve bariton olarak solistler, koro ve büyük orkestra için yazılmıştır. İlk icrası Ankara’da 1953 yılında, Atatürk’ün naaşının, geçici yeri olan Etnografya Müzesi’nden yeni tamamlanan Anıtkabir’e (Mozole’ye) nakli törenlerinde, 9 Kasım günü, Devlet Operası solistleri Korosu tarafından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde yapıldı. 40 yıldır bir çok kez değişik Türk operaları tarafından icraları yapılmaktadır. Bu eser benim ve Cahit Külebi ‘nin en önemli yapıtımız olup, Cumhuriyet Dönemi’nin en önemli müzik yaratıları arasında yer alır. Oratoryo’nun konusu I. Dünya Savaşı’nın hemen bitiminde büyük yabancı güçlerin Türkiye’yi haksız yere bölmek, parçalamak ve sömürgeleri haline getirmek amacıyla istilalarıyla başlar. Atatürk’ün önderliği ve kumandası altında milletçe Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması, istilacı bütün büyük güçlerin ana yurttan mağlup edilerek atılması, Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, yapılan köklü reformlarla çağdaşlaşmasından ibarettir. Başı ?Prolog?, sonu ?Epilog? olmak üzere 13 parçadan oluşur. Bariton konuyu her parçanın başında solo anlatıcı olarak resitatiflerle geliştirir, yerine göre bağlantıyı sağlar. Külebi ile birlikte bu eserde, daima gelenekselin dışında kalarak yalın bir dille yeni ve ilginç bir üslup yarattık. Bu, bariton solonun resitatiflerinde daha da belirgindir. Prolog, bir baştan bir başa Türkiye’nin güzelliklerini dile getirir ve derin bir yurt sevgisini anlatır. Baritonun resitatifi ile II. Parçada, mezzosoprano soloda ve III. Parçada I. Dünya Savaşı sonu yurdun bitkin hali, düşmanlarca her yerinin istilası ve acılar dile getirilir. IV. parça halkın kendilerini kurtarması için padişahlara seslenişidir. Bundan bir umar bulamayan halk, V. Parçada Çanakkale Savaşı zaferlerinin galip kumandanı Mustafa Kemal Paşa’ ya kendilerini kurtarması için türkülerle seslenir. Kuşun kanadında türküler Kemal Paşa’nın gönlüne varmıştır. VI. Parçada, İstiklal Savaşı’nı başlatılmak üzere Samsun’a çıkışı ve ulusun onu çoşkuyla karşılayışı anlatılır. VII. parça, Sivas ve Erzurum kongreleri ile Kurtuluş Savaşı’nın başlamasını anlatır. VIII. parça, ulusun kendine ve Kemal Paşa’ya güvenini yansıtan bir ?yiğitleme?dir. IX. parça, 1. Ve 2. İnönü Meydan savaşlarını dile getirir. X. parça, Türk ordularının savaştaki yüksek moralini, kahramanlıklarını anlatır. XI. parça, Atatürk komutasında Türk ordularının Büyük Taarruz ile Büyük Meydan Savaşı’nı kazanarak zaferle düşmanların denize dökülüşünü, yurdun kurtuluşunu dile getirir. XII. parça, yurdu kurtardığı için Atatürk’e ulusça şükranlar ve yapmış olduğu devrimlerle Türk milletinin yükselişidir. XIII. parça, (Epilog), Türk ulusunun her an her yerde onu hatırladığını, sonsuza dek yaşayacağını anlatır ve Oratoryo parlak bir biçimde biter.



Atatürk Oratoryosu

Akdeniz - Modern Dans Gösterisi

Akdeniz - Modern Dans Gösterisi

Akdeniz – Modern Dans Gösterisi


İsrail,Yunanistan-Fransa, İsrail ve Türkiye olmak üzere Akdeniz ülkeleri kökenli koreografların MDT dansçıları üzerine hem yeni hem de sahneleme şeklinde yarattıkları 3 eserden oluşur. Koreograflar Yunanistan’dan ANDONIS FONIADAKIS, Israil’den BARAK MARSHALL, Türkiye’den İHSAN RÜSTEM; aynı zamanda üç semavi din kökenli olup, Doğu Akdeniz’de arzulanan barış ve huzur esintilerini sahnemizde hissettirecekler.



Akdeniz - Modern Dans Gösterisi

Afife Balesi

Afife Balesi

Afife Balesi


 


AFİFE‘ balesi , 1919 yılında Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkması yasak olan bir dönemde bütün olumsuzluklara karşın sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olan Afife Jale’nin hayatı üzerine kurulu olan bir modern bale prodüksiyonudur. Afife , hayatını yitirmeden önce Bakırköy Akıl hastanesinde geçirdiği son dönemde, tüm yetilerini kaybetmiş, yıpranmış bir durumda; ‘gölgeler’ olarak nitelendirilen hasta bakıcıları tarafından bakılıp, tedavi edilmekte ve hayatının dört dönemini hatırlamaktadır. Afife, hayatının dört dönemini içeren ve bu dört döneminin 4 ayrı dansçı tarafından canlandırıldığı, heyecan, zorluk ve aşk dolu bir ‘geçmişe dönüş’ yolculuğuna çıkar. Her dönemin bir rüyası vardır. En son dönemde bu rüya bir kabusa ; bitmekte olan hayatı artık bir trajediye dönüşmüştür. Afife’yi, sefalet ve yalnızlık içinde, ilk aşkı Ziya’nın kollarında hayata veda ederken buluruz. Kendi, terk-i diyar eylemiştir ama başardığı eylem, günümüze kadar yüzlerce belki binlerce kadını etkilemiş ve Türkiye’nin ‘sahne’ tarihinde bir mihenk taşı olmuştur. ?Afife? ilk defa 1998 de Halk Sigorta sponsorluğunda Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu tarafından sahnelenmiştir.



Afife Balesi

Afife Balesi

Afife Balesi

Afife Balesi


 


AFİFE‘ balesi , 1919 yılında Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkması yasak olan bir dönemde bütün olumsuzluklara karşın sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olan Afife Jale’nin hayatı üzerine kurulu olan bir modern bale prodüksiyonudur. Afife , hayatını yitirmeden önce Bakırköy Akıl hastanesinde geçirdiği son dönemde, tüm yetilerini kaybetmiş, yıpranmış bir durumda; ‘gölgeler’ olarak nitelendirilen hasta bakıcıları tarafından bakılıp, tedavi edilmekte ve hayatının dört dönemini hatırlamaktadır. Afife, hayatının dört dönemini içeren ve bu dört döneminin 4 ayrı dansçı tarafından canlandırıldığı, heyecan, zorluk ve aşk dolu bir ‘geçmişe dönüş’ yolculuğuna çıkar. Her dönemin bir rüyası vardır. En son dönemde bu rüya bir kabusa ; bitmekte olan hayatı artık bir trajediye dönüşmüştür. Afife’yi, sefalet ve yalnızlık içinde, ilk aşkı Ziya’nın kollarında hayata veda ederken buluruz. Kendi, terk-i diyar eylemiştir ama başardığı eylem, günümüze kadar yüzlerce belki binlerce kadını etkilemiş ve Türkiye’nin ‘sahne’ tarihinde bir mihenk taşı olmuştur. ?Afife? ilk defa 1998 de Halk Sigorta sponsorluğunda Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu tarafından sahnelenmiştir.



Afife Balesi

"Köprüüstü Aşıkları" - Aslı Kutluay

Resim Sergisi

“Köprüüstü Aşıkları” – Aslı Kutluay


 


 



"Köprüüstü Aşıkları" - Aslı Kutluay

İstanbul Kitap Fuarı

İstanbul Kitap Fuarı

İstanbul Kitap Fuarı


Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl otuz dördüncü kez 7-15 Kasım 2015 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece’de kapılarını açacak.


Fuarın Teması ve Onur Çizeri


Bu yıl İstanbul Kitap Fuarı’nın teması “Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak” olarak belirlenmiştir.  Tema kapsamında İstanbul Kitap Fuarı, yurt içinden ve yurt dışından çok değerli yazarları konuk etmeye hazırlanıyor.


Kitap Fuarları Danışma Kurulu tarafından alınan kararla karikatürist Sayın Tan Oral 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı “Onur Çizeri” olarak belirlenmiştir. Fuar süresince Tan Oral’ın da katılımıyla çeşitli paneller ve etkinlikler düzenlenecektir. TÜYAP tarafından Onur Çizeri Tan Oral‘ın yaşamı, çalışmaları ve eserlerinden seçmelerin bulunduğu bir kitap ve bir sergi hazırlanmaktadır. Küratörlüğünü Sadık Karamustafa’nın üstlendiği Tan Oral Sergisi, fuar süresince ziyarete açık olacaktır.


Onur Konuğu Romanya: “Size Bazı Sözcükler Borçluyuz”


İstanbul Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Konuğu Romanya olacak. Romanya, fuarda “We owe you some words / Size bazı sözcükler borçluyuz” sloganıyla yer alacak. Bu sloganın sebebi, Romen diline Türkçe’den geçmiş pek çok sözcük bulunması ve iki dil arasındaki etkileşim. Romanya, hazırladığı etkinlik programıyla iki ülkenin dili, edebiyatı, kültürü, yazarları ve yayıncıları arasında köprü kuracak.


Fuarın ilk 4 günü (7-10 Kasım) açık olacak Uluslararası Salon kapsamında Romanya ülke standında Romanya edebiyatı ve kültürü tüm renkleriyle yer bulacak. Fuarda, Onur Konuğu etkinlikleri kapsamında söyleşi, panel, şiir dinletileri, müzik dinletisi, yayıncılarla profesyonel buluşmalar ve çocuk etkinlikleri düzenlenecek.


Dört gün süresince Romanya’nın önde gelen yazarları İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla bir araya gelecek. Romanya, aralarında Matei Visniec, Dumitru Tepeneag, Mircea Dinescu, Dan Lungu, Octavian Soviany, Carmen Muşat, Daniel Cristea-Enache, Florin Bican gibi çok değerli yazarların da olduğu bir programla fuar ziyaretçileriyle buluşacak.


 


 



İstanbul Kitap Fuarı

Sezenli Yıllar

Sezenli Yıllar

Sezenli Yıllar


 


Sezen Aksu sizi 40 yıllık bir yolculuğa çıkartıyor.


Son kırk yıldır hayatımızın fonunda hep onun sesi ve müziği vardı. Olağanüstü sesi, unutulmaz besteleri, şarkılarında insanın iç dünyasındaki serüvenine dair gözlemleri, dünyanın baş döndürücü hızına yetişme çabası, Türkiye’nin siyasi ve kültürel iklimin değişiminin birinci elden tanıklığının da yer aldığı 40 yıla damga vuran o müthiş şarkıları benzersiz bir ekibin işbirliği ile hayat buluyor.


Most Production farklı disiplinlerden isimleri bir araya getirip hazırladığı Sezenli Yıllar’da bu sefer Türkiye’nin minik serçesinin arkasında sadece başarılı bir orkestra değil ilginç fikirler, modern dans koreografileri, sosyal medyanın kullanıldığı, interaktif, izleyicilerin de katılacağı görsel ve müzikal sürprizlerle dolu bir şovu ortaya çıkartan dev bir ekip var.


Sezen Aksu’nun 40 yıllık bir yolculuğa çıkarttığı şovun müzik direktörlüğünü Cenk Erdoğan yapıyor. Modern dansın Türkiye’deki en önemli ismi Zeynep Tanbay’ın koreografilerini yaptığı şovun sahne ve ışık tasarımını ise Cem Yılmazer üstleniyor. Serdar Altınçizme’nin prodüksiyon amirliğini üstlendiği şovun yönetmen koltuğunda gazeteci yazar Cüneyt Özdemir oturuyor.


Sezen’li Yıllar Türkiye’nin unutulmaz bestelerinin hikayelerini canlandırırken kimi zaman sizi hüzünlendirecek kimi zaman ise enerjisi ile koltuklarınızda oturtmayacak.


Son yılların bu en büyük konser – şov prodüksiyonunu kaçırmayın.



Sezenli Yıllar

Romeo & Guiletta

Romeo § Gulietta

Romeo § Gulietta


William Shakespeare’in ölümsüz aşk öyküsü “Romeo ve Juliet”, müziği, sözleri ve oyuncularıyla “güzelliğe ve farklılığa adanmış bir ilahi” olarak sadece 7 gösteri için yoğun istek üzerine tekrar istanbul’a geliyor. David Zard’ın yapımcılığında, Giuliano Peparini’nin özgün rejisi, Gérard Presgurvic’in besteleri ve Vincenzo Incenzo’nun sözleri ile yeniden yorumlanan bu unutulmaz klasik, İstanbullu seyircileri büyülemeye hazırlanıyor.


İtalya’da Sahnelenmiş En Yüksek Bütçeli Oyun


İtalya’da 8 ay içinde 400 bini aşkın izleyici tarafından ayakta alkışlanan ve 45 sanatçının rol aldığı gösteri, kusursuz koreografisi ve yönetmenliği ile Istanbul’llu sanat severlere unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. 23 sahne değişimi ve 270’ten fazla kostümün kullanıldığı oyunun sahne arkasında 40 teknisyen, 6 kişilik iletişim ekibi ve 15 kişilik yapım ekibi görev yapıyor. Romeo e Giulietta 13 TIR dolusu dekor, kostüm ve teknik donanımla İstanbul’a geliyor.


Etkinlik biletlerini www.iegturkey.com adresi üzerinden alabilirsiniz.


ZORLU WORLD Kampanyası

ROMEO&GIULIETTA biletiniz ZORLU WORLD’le 15-29 Ağustos 2015 tarihleri arasında %20 indirimli!

Siz de uygulamayı indirip üye olun, dünyanın en ünlü müzikalini ZORLU WORLD ayrıcalığıyla %20 indirimli izleyin.

ZORLU WORLD uygulamasını AppStore ve Googleplay’den ücretsiz olarak indirebilirsiniz.


Kampanya Koşulları:

– Zorlu World uygulamasından aldığınız indirim kodu ile Biletix internet sitesinden biletinizi alabilirsiniz.

– Bir kod ile en fazla 2 adet bilet alınabilir. İndirim kodları sadece 2. ve 3. kategorilerde geçerlidir.

– Bilet fiyatlarına yansıtılan Biletix hizmet bedeli %20 indirime dahil değildir.

– Etkinlik 1000 kişilik kontenjanla sınırlıdır. İndirim kodu talep eden ilk 1000 kişi, %20 indirimli bilet alımına hak kazanır.

– Kampanya 15-29 Ağustos 2015 tarihleri arasında geçerlidir.


 



Romeo & Guiletta