Lütfü Kaptanoğlu "Sır" Resim Sergisi

Lütfü Kaplanoğlu Sır Resim Sergisi Lütfü Kaplanoğlu Sır Resim Sergisi[/caption]


Kaplanoğlu’nun resimleri “oralılık” kavramını sorguluyor sanki. Sembolleri, simgeleri, imgeleri, harfleri, biçimleri… yadırgamıyor. Kabulleniyor ve yüzeye taşıyor. İçinde yaşadığı dünyayı sahipleniyor. Ne derlerse desinler arkasını dönmüyor, yüzleşiyor. Bu senin, şu benim, o ötekinin de demiyor. Üzerinde yaşadığı toprağa ait olanları kullanıyor resimlerinde. Bunu yaparken yöresel bir dil kullanmıyor. Ressamca ve resmin diliyle konuşuyor. Sebahattn Eyüboğlu’nun özellikle üzerinde durduğu, birçok yazısında bahsettiği Anadolunun girift yapısının farkında..


Şöyle söylüyor Sebahattin Eyüboğlu: “Bu memleket bizim olduğu için bizim, fethettiğimiz için değil. Aramızda dışarıdan gelmeler çoğunluk olsa bile –ki değil elbette- kaynaşmış, halleşmiş hepsi. Fetheden de biziz artık fethedilen de. Eriten de biziz, eriyen de. Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda, öz malımız bizim. Halkımızın tarihi, Anadolunun tarihidir. Paganmışız bir zaman, sonra Hristiyan olmuşuz, sonra Müslüman. Tapınakları kuran da bu halkmış, kiliseleri de, camileri de. Bembeyaz tiyatroları da dolduran bizmişiz, karanlık kervansarayları da. Kâh bozkıra çalmışız, kâh mavi denize.”

(Sabahattin Eyüboğlu, Mavi ve Kara, Ataç Yayınları, 1961, s. 9)


Selçuklu’da Osmanlı’da, Hititler’de, Urartuda benim, Olimpos dağıda der gibi Lütfü Kaplanoğlu. O’nun resimlerini izlerken hemen sorgulamaya başlıyoruz. Bu yazılar, bu eski heykeller, bu sembolik biçimler nedir diye. Tanıyoruz bir çoğunu ama bütün bu iç içe kurgu kolay okumayı zorlaştırıyor. Once kült formda heykelleri üzerlerindeki ışık yada kontrast renklerle izliyoruz. Etraflarında anlamlı anlamsız bir çok imge ve yazı var. kafamız her ne kadar karışsada kendi içinde eriyen harmanlanmış bir bütünü izlediğimizi farkediyoruz.


Resimlerinde her ne kadar renk yada kompozisyonlar değisede Kaplanoğlu, kendini resmediyor aslında. Bildikleri, öğrendikleri, gördükleri, … ne varsa bu karmaşık gibi duran ama dikkatli bakılınca yormayan, sakin kurgulara dönüşüyor.

Yrd. Doç. İsmail TETİKÇİ




Lütfü Kaptanoğlu "Sır" Resim Sergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder